hayvanlar - kediler ile ilgili her sey
   
  Ana Sayfa
  hakımda
  köpek ürünleri
  minnoşun dünyası
  köpek mamaları
  siyam
  konserve mamalar
  hamster
  köpek tasmaları
  hayvan resimleri
  hayvan isimleri
  oyunlar
  kedi rehberi
  köpek rehberi
  kedi tırmalama tahtası
  ziyaretçi defteri
  üye ol
  ayın gözdesi
  kedi türleri
  köpek ırkları
  kaplumbağ rehberi
  hayvanların ilginç özellikleri
  hayvanlarla ilgili ilginç bilgiler
  vahşi hayvanlar
  hayvanlar
  kuş hastalıkları
  kediler
  köpek hastalıkları
  balık hastalıkları
  hayvan burçları
  dostlarımız hakkında
  ankara kedisi
  Tiffanie
  birman kedisi
  bengal
  husky
  dalmaçyalı
  doberman
  rottweiler
  golden retriever
  terk edilen kediler
  doğuda kedi Mısırda kedi
  aşı takvimi
  kedi sözlüğü
  kedi kitapları
  temel eğitim
  köpeğinizin yaşı
  kedi yaşı
  muhabbet kuşu eğitimi
  kuş seçimi kafes seçimi
  sahibinin hayatını kurtardı
  tavşanlar
  kuş bakımı kuş sağlığı vb
  hamster besleme ve hakkında bilgiler
  kaplumbağlar hakkında
  balıklar ile ilgili herşey
  köpekler ile ilgili hersey
  kediler ile ilgili her sey

Yetim Bir Yavru Kediye
Yetim Bir Yavru Kediye

Çok az sayıda da olsa şanslı olanlar kendilerini büyütecek, koruyacak bir yuva bulurlar. Ama sınav daha bitmemiştir. Yavru kediye bakmak, bir bebeğe bakmaktan farksızdır.

Bir çok risk ve tehlike henüz bavulunu toplayıp gitmemiştir.

 

Yetim bir yavru kediye nasıl bakılır?

Öncelikle telaşlanmayın. Telaşlanmanız doğal da olsa bu işin üstesinden geleceğinize inanmalısınız ve tabii ki çaba da göstermelisiniz.

 

Yavru kediler normalde annelerinden 5 ya da 6 haftalıkken alınabilirler. Seçme şansınız olmayabilir. Yani daha küçük bir yetimle karşı karşıya olabilirsiniz. Neler yapmanız ve neler yapmamanız gerektiğini sırasıyla anlatacağız.

SICAKLIK

Öncelikle yavru bir kedi sıcak tutulmalıdır. Tüyleri henüz yeni çıkmıştır ve kendini ısıtacak kadar tüyü ve yağı yoktur. Sıcak tutmak için en ideal çözüm bir kedi evi ya da bir kutudur. Kedi evinin içine 3-4 saat ara ile havluya sarılmış sıcak su torbası konulmalıdır. (Eğer mevsim yeterince sıcaksa da gece onlar için soğuk sayılabilir.) Sıcak su torbasının yaydığı ısının kaybolmaması için kedi evinin/kutunun üzeri bir battaniye ile kapatılmalıdır. Bazı kedi dostları ısıtıcı lamba da kullanmaktadır. Ama ısıtıcı lamba konusunda dikkatli olunmalıdır. Hem ışıktan dolayı rahatsız edicidir hem de yanma, yakma tehlikesi bulunmaktadır.

 

BESLEMEK

Sizin ilginize ve sizin vereceğiniz besine öylesine ihtiyacı vardır ki, onu besleme görevine usanmadan devam etmelisiniz. Bu fedakarlık gerektirecektir. Her bebek öyle değil mi?

Yetim yavrunun artık bir annesi olmadığına göre onun ihtiyaç duyduğu besleyici anne sütünü bulmak size kalıyor. Veterinerlerde ve eczanelerde yavru kediler için özel yapılmış anne sütü (toz şeklinde) satılmaktadır. Bunun yerine normal pastörize süt kullanmak doğru değildir. Çünkü anne sütünde sadece besleyici maddeler değil yavru kedileri hastalıklardan koruyan antibiyotikler de bulunmaktadır. Pastörize sütler anne sütü kadar hem besleyici değil hem de antibiyotik koruma içermezler. Şayet hazır bir anne sütü bulamıyorsanız mecburen pastörize süt kullanacaksınız. Ama pastörize sütü de besleyici hale getirmelisiniz. 100 gram süte 2 yumurta sarısı, 1 kesme şeker ve 1 çay kaşığı margarin yağı katabilirsiniz. Eğer hazır anne sütü kullanacaksınız, kullanım tarifinde zaten nasıl yapılacağı anlatılmaktadır. Genellikle su ile karıştırılarak hazırlanmaktadır.

 

Sütü nasıl vereceksiniz? Bir kedi biberonuna ihtiyacınız var. Kediler için özel biberonlar eczanelerde bulunmaktadır. Eğer kedi biberonu bulamıyorsanız iğnesi çıkarılmış bir şırınga da bu işi görebilir. Hazırladığınız mamanın taze olmasına, beklememiş olmasına dikkat etmelisiniz. (Bazı şanslı yetim kediler süt anne bulabilmektedirler. Ama bu oldukça zor bir seçenektir. Hem yavrunun hem de süt annenin birbirlerini kabul etmeleri gerekir.) Kesinlikle süt ısıtılmadan verilmemelidir. Sütün ısısı 30-35 derecede olmalıdır. Hatırlamıyor olabilirsiniz ama anne sütü vücut sıcaklığındadır. Sütün ısısını emzirmeden önce mutlaka kontrol edin. Biberonun ucundan elinizin üzerine (içine değil) bir kaç damla damlatarak ısıyı rahatlıkla kontrol edebilirsiniz. Biberon içindeki sütü ısıtmakta sıcak su dolu bir kupadan yararlanabilirsiniz. Kupayı sıcak su ile doldurup biberonu içine koyun ve ısınına kadar bekleyin.

 

Yavru kediler bir haftalıkken 2 saatte bir, 2 haftalıkken 4 saatte bir ve 3 haftadan sonra 6 saatte bir emzirilmelidirler.

 

NAZİK OLMAK

Yavru kediyi tutarken incitmemelisiniz. Henüz kemikleri yeni oluşmakta ve kıkırdakları son derece hassastır. Onu incitmeden iki elinizle tutmalısınız. Bir elinizle sırtından tutarken bir elinizle de alttan desteklemelisiniz. Mama verirken de aynı şekilde kibar ve sabırlı olmalısınız. Biberon ya da şırınga yardımıyla emzirilirken başı 45 derece yukarıya açı yapacak şekilde tutulmalıdır. Bir eli ile başını ve vücudunu kaplamalı bir elinizle de memeyi kibarca ağzına almasını sağlamalısınız. Şırınga veya biberonu fazlaca pompalamayın. Onun ağır ağır içmesini sağlamalısınız. Süt yeterince pompalanmıyorsa size belli edecektir. Doyduğunda ağzının kenarlarında kabarcıklar oluşacak ve elleri ile de emziği itmeye çalışarak size işaret verecektir. Sütünü içtikten sonra onu omzunuza yatırıp sırtına çok ama çok hafif şekilde vurun. Bu onun gazını çıkarmasında yardımcı olacaktır. Yavru kedilere fazla süt içermeye çalışmamalısınız. Zira aşırı süt onların ishal olmasına sebep olabilir.

 

İZOLASYON

Yeni doğmuş yavru bir bebek (annesi ile olsa bile) 7 gün boyunca dış yaşamdan tamamen izole tutulmalıdır. Henüz mikroplara karşı tamamıyla korumasızdır. Yetim yavru kedi 3 aylık olana dek diğer hayvanlardan (evinizde özellikle başka bir pet bulunuyorsa) uzakta koruma altına alınmalıdır. Diğer hayvanlar hem zarar verebilir hem de yeni doğmuş yavruya kolaylıkla hastalık bulaştırabilirler. Yavru kediyi koyduğunuz kedi evi ya da kutuyu kuru bir yerde tutmalısınız. Ne yazık ki yavru kediye yardım etmek adına bodrum, banyo gibi rutubetin ve soğuğun bolca olduğu mekanlar tercih edilmektedir. Hem nem hem de soğuk yavru kedinin sağlığını ciddi bir şekilde kötüleştirir. Ayrıca, onu keskin kokularının olduğu ortamlardan uzak tutun. Ciğerleri yaşamla henüz yeni tanıştı. Parfüm, boya, sigara kokusu onu derinden etkiler.

 

BAKIM ve TEMİZLİK

Kedi evi / kutu her gün düzenli temizlenmelidir. Ayrıca emzirirken kullanılan bez, havlu gibi şeyler de temiz kullanılmalıdır. Aynı şekilde biberon da düzenli temizlenmelidir. Kedi evini ve biberonu temizlerken deterjan ya da çamaşır suyu kullanmayınız. Sabun daha doğru bir temizleyicidir. Sabunun da iyice su altında arınmasını sağlamalısınız.

 

Emzirmeden önce ellerinizi iyice yıkamayı unutmayın. Emzirdikten önce veya sonra onun tuvaletini yapmasına yardımcı olmalısınız. Bunun en kolay yolu bir gazete kağıdı yaymak, yavru kediyi tutarak üzerine almaktır. Ilık ıslak bir mendil yardımıyla jenital organlarını yavaş yavaş silin. Bu ona annesinin tuvalet temizliğini hatırlatacaktır. Anne kediler çocuklarını dilleri ile temizler ve tuvalet yapmalarına yardımcı olurlar. Temizlik bittikten sonra ılık ıslak ve sabunlu bir bezle onu kibarca silin. Sonra sabunsuz ılık ıslak bir bezle silin ve sonra da kurulayın. Ovalamayın, ovuşturmayın. Benzeri bir temizliği emzirmeden sonra da yapmalısınız. Kulak içlerini de temizlemeyi unutmayın ve sakın bizlerin kullandığı kulak temizleme çubuklarını kullanmayın. Temizlik işinde abartıya kaçmayın. Bu temizliği yaparken modern yaşamın kolaylıklarından yararlanabilirsiniz. Piyasada satılan bebek temizlik mendilleri (alkolsüz olmalı) ve havlu kağıtlar işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.

 

Yavru kedinizin kedi kumu ile tanışması için en az dört haftalık olması gerekir. Kedi kumu havuzu erişebileceği yükseklikte olmalıdır ve kum sıkça değiştirilmeli, kirli kalmasına izin verilmemelidir.

 

TEHLİKELER

Yetim yavru bebeği bekleyen en önemli tehlikelerin başında susuz kalması (dehidrasyon) gelir. Dehidrasyon yavru bebekler için öldürücüdür ve hemen müdahale edilmeyi gerektirir. Anneleri olan yavru bebeklerden biri ayrı düşmüşse ve anne bu bebeği almakta isteksizse dehidrasyon tehlikesi söz konusudur. Dehidrasyon çok hızlı bir şekilde bebeği etkiler ve vücut ısısı hızla düşer. Dehidrasyona uğrayan bir yavru bebeğe veteriner hekimce deri altından sıvı zerk edilmesi gerekir.

 

Parazitler de bir diğer tehlike kaynağıdır. Dış parazit temizliği mecbur kalınmadıkça 3-4 haftalık olmadan yapılmamalıdır. Şayet sprey şeklindeki anti-paraziter ilaçlardan kullanılırsa, kullanımdan sonra yavru kedi bir bez üzerine alınıp parazitlerin 20-25 dakika boyunca ölmeleri beklenmeli ve daha sonra yavru kedinin tüyleri ılık-ıslak sabunlu bezle silinmelidir. Sonra da ılık-ıslak bezle durulanıp kurulanmalıdır.

 

Yavru kedilerin idrar ve dışkıları da kontrol edilmelidir. Normal renginden farklı idrar ya da dışkı sağlık sorunlarının belirtisidir ve veteriner hekime danışmayı gerektirir. Sağlıklı dışkı kahverengi renktedir. Siyah, kanlı, beyaz, sümüksü dışkı sağlık sorunu olduğunun işaretidir. Aynı şekilde berrak ve çok hafif sarı idrar da sağlıklıdır. Sarı, kırmızı, pelteli idrar da tehlikeli bir sorunu size haber verir.

 

BÜYÜME

Yavru bebekler doğduklarında 100 ile 200 gram arasındadırlar ve günde ortalama 14-15 gram alırlar, haftada ise 175-200 gram kadar büyürler.

7 ile 10 gün arasında gözleri açılır. Gözler dört haftalık olana dek koyu laciverttir. Asıl göz rengi 3 aylık olduğunda belli olur.

Yavru kediler, 4-6 hafta arasında sütten kesilirler ve yavaş yavaş yarı katı yarı sulu mamalara geçilebilir. Evde hazırlayacağınız yarı sulu yarı katı mamalar ya da hazır yaş mamalar kullanılabilir. 3 aylık olduğunda artık rahatlıkla kuru mama yiyebilir hale gelirler.

2 haftalıkken yavru kedilerin kulakları dikilmeye başlar. 2 aylık olduklarında tam şeklini alır.

3 haftalıkken yürümeye, 4 haftalıkken ise oynamaya başlarlar.

 

SAĞLIK BAKIMI

Yetim yavru kediyi mümkün olduğunca sık aralıklarla kontrol etmelisiniz. Yanlış bir şeyler olmadığından emin olmalısınız. Bu arada aşılama için de 6 haftalık olmasını beklemelisiniz. Aşılama konusunda sitenin "Aşı Takvimi" sayfasında detaylı bilgiler bulabilirisiniz.

 

Yavru kedinize zaman ayırmalı ve onun sosyalleşmesine yardımcı olmalısınız. Onun oyun arkadaşı olduğunuzu da unutmamalısınız. Aynı zamanda onu sevmeyi de unutmayınız.

Sizin sevginize de en az beslenme kadar ihtiyaç duymaktadır.

 

Yetim bir yavru edindiyseniz ve ona gereğince bakıyorsanız yaşam adına iyi bir şeyler yapmışsınız demektir. Size ve artık yetim olmayan yavru kedinize sağlıklı bir yaşam dileriz. Arada bir bize resmini göndermeyi unutmayın.

Bir Kedinin Yaşam Evreleri
Bir Kedinin Yaşam Evreleri

Kediler keşke daha uzun yaşalar. Her güzel şey gibi ne yazık ki kedilerin de ömrü kısadır. Bir kedi ortalama 12-15 yaş arasında yaşar. Ama daha uzun yaşaması da elbette mümkündür.

Kedimveben.com okuyucularından Yıldız Belger Hanım’ın keyifli kedisi Musti bize resmi iletildiğinde 21 yaşındaydı. Kedilerin uzun yaşaması bakıma, beslenmeye ve tabii ki kendi doğasına bağlıdır.

 

Ama bir kedinin ortalama hayat süresini 12 yıl sayar isek bu evredeki aşamaları 3’e ayırabiliriz ;

  • Çocukluk

  • Yetişkinlik

  • ve Yaşlılık

Çocukluk Dönemi

Doğumdan bir yaşa kadar süren dönemdir. 1 yaşını doldurmuş bir kediyi 12-14 yaş arasındaki bir ergen gence benzetebilirsiniz. Yani gençkızlık ya da delikanlılık dönemine girilmiştir. Yeni doğmuş bir kedi 5-6 haftalık olana dek anne sütüne muhtaçtır. Daha sonra ise annesinin korumasında sosyalleşmeye ve kedi davranışlarını öğrenmeye başlar. Şaşılacak derecede kediler annelerinden ya da yaşadıkları diğer kedilerden huy ve davranış kaparlar. Erginleşme ise erkek kediler de 6 ila 8 aylıkken, dişi kedilerde ise 4 ila 6 aylıkken gerçekleşir. Bu sebeple kısırlaştırma erginleşmenin sonunda yapılmalıdır. Ama kedinizin biraz daha büyümesini istiyorsanız kısırlaştırma kedinizi kontrolünüz altında tuttuğunuz takdirde 1-2 yaş arasında da yapılabilir. Çocukluk Dönemi, oyun ve yaramazlık dönemidir. Kediler bu dönemde oral dönem, anal dönem bir çok evre geçirirler ve her türlü organları ile çevrelerini, yaşamı tanımaya çalışırlar. Oyun içinde ısırıklar ve tırmalamalar bu evrenin vazgeçilmez aksiyonlarındandır. Bu dönemde kediler büyümek ve serpilmek için içeriği zengin yiyeceklere ihtiyaç duyarlar ve yediklerini de hızla enerjiye çevirirler. Yavru bir kedi ile oynayan yetişkin bir insan kısa sürede pes etse de yavru kedi hala oyunun devamında ısrarcı olur. Ayrıca temel aşıların da bu dönem içinde tamamlanması lazım gelir.

Yetişkinlik Dönemi

1 yaştan 6 yaşın bitimine kadarki dönemi kapsar. Artık ağırbaşlı olmanın başlangıcındayızdır. Yavaş yavaş karizma ve tarz gelişir. Çevreye kafa tutma, diğer kedilere ve insan dostlarına kendini kanıtlama da tam bu döneme denk düşer. Eskisi gibi her çağrıldığında gelmez. Kendine ait bir ajandası vardır ve bu ajanda herşeyden önceliklidir. Eğer başka kediler de varsa egemenlik savaşları yakınlardadır. Beslenme tarzı da bu dönemde yavaş yavaş değişir. Artık seçilen kuru mamalar çocuk (juniour) için değil yetişkin (adult) için olmalıdır. Çocuklara yönelik kuru mamalar lezzetleri sebebi ile yetişkin kedilerce ilgiyle karşılansa da yetişkin bir kedinin sindirimi açısından daha zor olan bu türden kuru mamalar sadece çocukluk döneminde kullanılabilir. Yetişkinlik Dönemi süresince kedilerin enerjileri eskisine oranla yavaş yavaş azalır. Oyun ve eğlence bu dönemin de yine baş tacıdır ama çocukluk dönemindeki kadar bir aktivite görülmez.

Yaşlılık Dönemi

7 yaşından itibaren kedilerin yaşlılık dönemine girdikleri kabul edilir. Bu dönemin en belirgin özelliği aktivitelerdeki hareket azalmasıdır. Ama oyun her dönem için kedilerin sevdiği bir şeydir. (Eğlence hayat boyudur.) Yaşlılık, ne yazık ki, insanoğlunda da olduğu gibi kedilerde de hastalıkların ve fiziksel sıkıntıların yavaş yavaş nüksettiği bir dönemdir. Bu sebeple düzenli doktor kontrolleri bu dönemdeki kediler için aksatılmamalıdır. Yeme alışkanlıkları da değişmeye başlar. Yaşlanma ile kediler çok seçici olurlar. Bunun bir sebebi tat ve koku alma duyularının keskinliğindeki görece azalma olduğu kadar diş ve ağız yapısının eskisine oranla daha hassas hale gelmesidir. Su kaybı bu dönem için çok önemli bir sorun teşkil edebilir. O sebeple kuru mamalar (seniour grubu) yaşlılık döneminde bir süre devam ettirilse de yavaş yavaş yaş mamalara geçilmesinde fayda vardır. Yaş mamalar içerdikleri su sebebi ile su içmek konusunda isteksiz davranan yaşlı kedilerin su ihtiyacını bir ölçüde karşılarlar. Çok iştahsızlık söz konusu olduğunda ise kedi dostlarının mutfağa girip kedilerinin tekrar iştahlarını açmak için ciğer, balık, kızarmış tavuk gibi yüksek aromalı yemekler hazırlaması gerekir. Yaşlılık, anlayış ve nezaket ister. Özellikle yaşlı kediler uyuma saatlerinde daha sessiz ve sakin ortamları tercih ederler ve günlük yaşam rutinlerine de saygı duyulmasını beklerler.

Aşık Veysel’in deyişiyle yaşam “uzun ve ince bir yol”, bizler için de kediler için de. Dileriz her canlı için sağlık ve mutlulukla yaşansın...

Oyun Oynamak Onun Da Hakkı
Oyun Oynamak Onun Da Hakkı

Bulgaristan’dan kaçak getirilmiş pilli bir trendi. Tren banaydı. Annem ve babama ise gri renkli deodorantlar gelmişti. Trenin bir lokomotifi ve onun çektiği üç vagonu vardı. Hayatımın en güzel oyuncağı idi diyebilirim. Ne hayaller kurardım. Dünya’nın belli başlı kentlerinin isimlerini kağıda yazıp legolardan istasyonlar yapmıştım, Bombay İstasyonu, Kahire İstasyonu ve Paris Kenti. Ha bir de bir tasın içine su doldurup rayların altına koymuştum. Tren su dolu kabın üzerinden geçerken Akdeniz’i geçen ilk tren unvanını da böylelikle almıştı. Oyuncak trenim her ne kadar küçük bir elipsin etrafında dönse de, ben muhteşem büyük bir hayal dünyasında dönüp duruyordum.

Oyuncaklar çocukların olduğu kadar yavru kedilerin, yetişkin kedilerin ruhsal gelişimi ve ruhsal sağlığı için çok önemlidir.

Oyuncak düşünmeye, incelemeye, hayal kurmaya teşvik eder. Bütün bu eylemler beynin gelişimi, algılama çerçevesinin genişlemesi ve sebep-sonuç ilişkilerinin kurularak mantığın sağlamlaşması açısından çok önemlidir. Bir kedi de tıpkı bir insan gibi oynadığı oyuncağı inceler ve o oyuncak ile olan diyalogunun perspektifini öğrenir. Kedilerimizden futbol düşkünü Kuzum’a Migros’taki oyuncak toplardan başka bir top alsam da o ısrarla aynı tip topu benden ister. Çünkü diğer toplar sevdiği top gibi zıplamaz ve ağzına kolayca yerleşmez. Oyuncağını çok iyi bilir ve tanır.

Oyuncağı ile oynayan bir kediyi gözlemlediğinizde farkedersiniz ki, kendince hayaller kurar, oyunlar üretir ve sanki canlı bir şeyle diyalog kuruyormuş gibi koşar, ses çıkarır. Oyuncaklar, kedileri neşelendirir, iletişimlerini arttırır ve spor egzersizi açısından da faydası vardır. Can sıkıntısı sadece insanlara mı özgüdür sanıyorsunuz. Kesinlikle kediler de sıkılabilir ve sıkıntıyı aşmak için çözüm isteyebilir. Oyuncaklar bu anlamda çözümün bir parçasıdır. Ama oyuncaklarla dolu bir odaya kedinizi kapatmak bir çözüm değildir. Sizinle birlikte oynamak ister. Tıpkı annesi ve babası ile oynadığı oyunlardan daha çok keyif alan çocuklar gibi. Oyunda onun kazanmasına izin vermelisiniz. Tabii çocukluğuna doyamamış yetişkinler için bunu yapmak bazen zor olabilir ama o kazandıkça keyfi artar.

Kedilere oyuncak seçerken onu incitmeyecek oyuncaklar olmasına önem veriniz. Oyuncak diye herşeyi kedinize veremezsiniz. Bir çocuk için güzel olan bir oyuncak kediler için tehlikeli olabilir. Isırdığında dişlerine, ağzına zarar vermeyecek ya da parçalarını yuttuğunda zehirlenmeyeceği oyuncaklar kedilere verilmelidir. Toplar, peluş bebekler, yumuşak plastikten çıngıraklı kutular kedilerin bayıldığı oyuncaklardandır. En kötü ihtimalle buruşturularak top yapılmış bir kaç kağıt kedilerinizin neşesini tazeleyecektir. Bu yazıyı okuduğunuz gün dilerseniz bir oyuncakçıya ya da pet mağazasına uğrayıp ona uygun bir oyuncak alın ve “bana bugün ne aldın” bakışı ile sizi karşıladığında hediye paketinizi keyifle ona sunun.

Kedilerde Hamilelik
Kedilerde Hamilelik

O an inanılmazdı. Benim küçük kızım gitmiş muhteşem bir anne gelmişti. Ben ilk doğumu olduğu için endişe ederken o yeşil gözleri ile mutluluk ile bana bakıp bak yavrularıma der gibiydi. Parmak büyüklüğündeki kediler oburca meme emiyorlardı. Annemden sonra ilk kez birine “anneciğim” diye seslenmiştim ve bu onu gerçekten hak ediyordu.

 

Doğum, doğanın en muhteşem gösterilerinden başta geleni olsa gerek. İşin içine bir kedi de karıştığında bu gösterinin keyfine doyum olmuyor. Ama kedi hamileliliği ve doğumu hakkında ne kadar şey biliyoruz, işte bu sayfaları hazırlama nedeniniz. Biz biliyoruz ki kediniz sizden önce hazır ama siz de en az onun kadar hazır olmak istemez misiniz? Öyleyse doğanın bu mucizesini birlikte okuyalım.

 Hamilelik

Kedilerin hamilelik süresi ortalama olarak 63-68 gün arasında değişir. Bazen 61. günde ya da 70. günde de doğum görülebilir. Hamile kalmış bir dişi kedi hamile kaldıktan 2-3 hafta sonra kızışma dönemini geride bırakır ve çiftleşme isteği göstermez. Göğüs uçları belirginleşmeye ve tombullaşmaya başlar. Ama dördüncü haftaya gelene kadar kedinizin karnında belirgin bir şişlik göremezsiniz. Dördüncü haftadan sonra karındaki şişlik gözle görülür hale gelir ve memeleri büyür.

 

Hamile kedileri hamilelikleri boyunca normal kilolarının yaklaşık % 20-25 fazlasına çıkarlar. Bu dönemde beslenme önemlidir. O sebeple genellikle normal beslenmesine devam edilmelidir ama daha besleyici yiyecekler verilmelidir. (Hamile kediler için özel mamalar bulunmaktadır.) Beslenmede aşırıya kaçılmamalı, aşırı kilo almasına sebep olunmamalıdır. Ayrıca, hamile kedi normal yaşamından alıkonulmamalıdır. (Tabii normal yaşamında nispeten tehlikeli alanlarda dolaşabiliyorsa hamilelik döneminde daha kontrollü olmakta fayda vardır.)

 

Hamileliğin 28. günde bebeklerin bütün iç organları oluşmuştur. Embriyolar yaklaşık 2.5 cm. Büyüklüğündedir, iskelet yapısı ise hamileliğin 40. gününde gelişmeye başlar ve 50. günde gelişim tamamlanmış olur.

 

Hamile kedi doğumdan yaklaşık bir hafta önce doğum için uygun ve güvenilir bir yer arama başlar. Ev kedileri için en uygun mekan giysi dolap içleri ya da nispeten kuytu bölgelerdir. Ama bir sepet ya da kuytu köşeye konmuş geniş bir kutu da hamile kedi tarafından doğumhane ve bebeklerin ilk günlerinin yuvası olarak seçilebilir. Ama yuva konusunda hamile kedi zorlanmamalıdır. Seçim ona bırakılmalıdır. (Benim kızım doğum için alınan muhteşem sepeti yerine eski giysi dolabını tercih etmişti.)

 

Hamile kedilerin stresten uzak tutulması gerekir. Ayrıca doğum sırasında olası hastalık belirtileri ya da olağandışı durumların gözlemlenmesi halinde veteriner desteği geciktirilmemelidir. Ayrıca hamile kedilerde zaman zaman hemoroid sıkıntısı baş gösterebilir. Hemoroid sıkıntısının hafifletilmesi hususunda veterinerinize danışabilirsiniz. (Anüse ılık suya batırılmış pamukla masaj yapılması ve vazelinle kremlenmesinin rahatlatıcı etkisi olabilir. Ayrıca katı beslenme yerine daha sulu beslenmede tuvalete çıkmayı kolaylaştıracaktır.)

 Doğuma Hazırlık

Doğum öncesinde siz de hazırlığınızı yapmalısınız.

İşte Büyük Anne ya da Büyük Baba’nın Doğum Çantası ;

2-3 adet temiz yüz havlusu ve temiz bezler,

• Temiz Bir Makas (Göbek bağını kesemeyen anneye yardım için)

• Kedi Pompası (Kedi yavrularının burnunda bazen mukoza kalabilir ve nefes almalarını zorlaştırır. Pompa bebeğin burnundan içeriye hava verecek şekilde değil,burun içindeki mukozayı emecek şekilde kullanılır. Bunun için pompa sıkılı iken burun içine hafifçe sokulur ve burun içindeyken pompa serbest bırakılır. İğnesi çıkarılmış bir şırınga da bu işi görebilir)

• Temiz diş ipi (Göbek bağını bağlamakta kullanılmak için)

• Vazelin (Çıkmakta zorlanan yavruyu dışarıya çıkarabilmeye yardımcı olmak için)

• Dezenfektan

• Şırıngası çıkarılmış yeni bir şırınga

• Temiz kauçuk eldiven (mümkünse operasyonlarda kullanılanlardan. Eczanelerde bulunabiliyor.)

• Kedi yavrusu için biberon ve anne süt tozu (şayet anne kedi bebeklerine bakmayı reddederse beslenmeyi geciktirmemek için)

 Doğum

Muhteşem saatlerin başlamasından önce hamile kedi doğumun başlayacağının işaretini verir. Doğuma beş kala, ağız şapırdamaları başlar, yattığı yere mukoza salgıları bırakabilir, nefes alışı hızlanır. Daha sonra ağız şapırdamaları çoğalır, nefes alış derinleşir. Bazı hamile kediler miyavlayarak dolaşma eğilimindedirler. Doğumun başlaması hamile kedinin vulvasından (cinsel organı) su gelmesi ve doğum kesesinin görünmesiyle başlar.

Doğum yapılan yerin temiz olması gerekir. Hamile kedinin altında geniş bir havlu ya da bez yayılı olması akıntıların emilmesine yardımcı olacaktır.

İlk bebek 20 dakika içinde doğar. Diğer bebekler genellikle arkası arkasına gelir ama bazen diğer bebeklerin gelişi daha uzun da sürebilir. Nadiren de olsa doğumun tamamlanması 24 saat sürebilir. Böylesi bir durumda anne kediyi besleyici yiyeceklerle desteklemekte fayda vardır. Ama doğum anında ters giden bir olayla karşılaşılması halinde veteriner haberdar edilmelidir. Hatta doğum olayı başladığında veterinerinizi haberdar etmeli ve acil bir durumda çağrılmaya hazır olması rica edilmelidir.

 

Her bebeğin normalde önce başı gelir. Anne kedi dili ile gelen bebeği hemen yalamaya başlayarak onun ilk nefesini almasını sağlar. Bebekler ağlar ve gerinirler. Bu aynı zamanda onların sağlıklı olduklarının da bir göstergesidir.

 

Anne kedi bebek ile arasındaki kordon bağını dişi ile keser ve plezantayı genellikle yer. (Sokak kedileri için bu ilk değerli besindir.) Bebekler doğar doğmaz annelerinin karın bölgesinde toplaşırlar ve annelerinin memelerine uzanırlar. Kedi yavruları, nispeten sağırdırlar ve gözleri henüz görmez.

 

Genellikle kediler bir doğumda iki ile altı arasında bebek doğururlar.

Normal doğum sırasında bebekler tutularak çekilmeye kesinlikle çalışılmamalıdır. Hatta mümkünse bebeklere dokunulmamalıdır.

 Doğum ve Stres

Hamile kedi doğuma başladığında yanında başka bir kedi olmamalı ve kendini güvende hissetmelidir. Normal akışındaki doğum sırasında müdehalede bulunulmamalı, yer değişikliğine kalkışılmamalı, doğum tamamlana dek herşeyi yolunda olması kaydıyla gözlemci olarak odada kalınmalıdır. Bazı kediler kimseyi yanlarında istemezler. Bu durumda göz kontrolünü ara ara yapmakta fayda vardır. Kimi kediler doğumdan sonra bebeklerine yaklaşılmasını istemezler, kimileri ise yaklaşılmasına izin verirler. Kedinizin bu kararını saygıyla karşılamalı ve onun isteğine uymalısınız. Ayrıca doğumdan sonraki günlerde kesinlikle yavru kedileri ne sebeple olursa olsun annelerinden ayırmamalı ve fazla elinizde tutmamalı ya da ev içinde gezdirmeye çalışmamalısınız.

 İlk Kez Anne Olan Kediler

Genellikle ilk kez anne olacak kediler için doğumdan ürkmesi ve çocuklarını istememesi gibi kaygılar duyulur. Bazı kediler için doğum travmatik bir etki yaratabilir ve yaşadığı ağrı ve acıdan dolayı korkarak ürkebilir. Doğumdan sonra eğer anne kedi yavrulara ilgi göstermiyorsa yavrularına ilgi göstermesi yönünde teşvik edilmelidir. Doğum sonrasında asla ve asla stres yaratılmamalı, sevecen bir tavır ile anne ile yavruların birlikteliği sağlanmalıdır. Ama eğer her çabaya rağmen anne kedi bebeklerini reddediyorsa işiniz gerçekten zordur, çünkü yavru kedileri yaşatma çabası size düşecektir. Bu konuda kesinlikle bir veteriner yardımına ihtiyaç duyacaksınız. Böylesi bir durumda umudunuzu yitirmeyin. Gerçekten samimi ve emek-yoğun bir çaba ile yavrular hayatta kalabilir ve yaşamlarını sürdürebilirler.

 Doğumdan Sonra

Doğumun tamamlanmasından üç dört saat sonra kedinizin altındaki havlu ya da şilteyi değiştirebilirsiniz. Anne kedi genellikle 2-3 gün içinde normal sağlığına geri döner. Doğumun tamamlanmasından sonraki günlerde anne kediye normalin 3 katı yemek verilmelidir. Su bu beslenmede önemli bir yer tutmaktadır.

Komplikasyonlar

Bebeğin ters gelmesi

Bazen bebek kedinin başı yerine kuyruğu ilk olarak gelir. Bu durumda yavru kedinin çıkışı kontrol altında izlenmeli, zorluk halinde kauçuk eldiven giyilerek, parmak kanca şekline getirilip bebek çok yavaşça vulvadan çekilmeye çalışılmalıdır. Bu işlem sırasında vulvanın çevresine vazelin sürülmesinin çıkmayı kolaylaştırması mümkündür.

Anne kedinin kalçasını duvara yaslaması

Doğum sırasında telaşa kapılan kimi kediler arka taraflarını duvara/dolaba yaslayarak çıkmakta olan yavru ve kendisi için komplikasyon yaratabilir. Bu durumda hamile kediye engel olunmalı ve kendisini dayamaya çalıştığı yerden uzak tutulmamalıdır.

Doğum kesesinin çıkmadan anne kedice yırtılması

Bu durumda bazen komplikasyonlar oluşabilir. Bebeğin çıkması zorlaşabilir ve çıkış sırasında yavrunun beyninin zarar görme ihtimali belirebilir. Vulvanın çevresine vazelin sürülmesinin çıkmayı kolaylaştırması mümkündür.

Bebeğin ayağının doğum kanalında takılı kalması

Bu da ciddi bir durum olabilir. Durum dikkatle gözlemlenmeli. Özellikle bu durum hem anne kedi hem de yavru için oldukça yorucu olabilir. Bu durumda yavru kedinin çıkışı kontrol altında izlenmeli, zorluk halinde kauçuk eldiven giyilerek, parmak kanca şekline getirilip bebek çok yavaşça vulvadan çekilmeye çalışılmalıdır. Bu işlem sırasında vulvanın çevresine vazelin sürülmesinin çıkmayı kolaylaştırması mümkündür. Ama çıkma işlemi çok uzun sürdü ise veteriner çağrılmalıdır.

Ölü doğum

Ne yazık ki bazen ölü doğum da söz konusudur. Ölü doğum halinde yavru kedi her ihtimale karşı hemen alınmalı, hafifçe sallandıktan sonra burun ve ağzından suni teneffüs yaptırılmalıdır. Bazen ölü doğan yavru kediler suni teneffüs sonrası yaşama dönmektedirler. Şayet yavru kurtarılamıyorsa anne kedinin yanından alınmalıdır. Zira anne kedi normal davranışları göstermeyen ölü doğan yavrusuna dikaktini yönelterek doğum olayını tamamlamakta zorlanabilir.

Sezeryan

Bazı dişi kedilerin normal doğum yapmaları çok zor olabilir. Bu durumda sezeryan ile doğum en iyi çözümdür. Ama sezeryanın yapılıp yapılamayacağı kararını bir veteriner verebilir.

 Doğuma Bağlı Hastalıklar

• Pyometra ; Rahim enfeksiyonu.. Rahmin enfeksiyon kapması, ağır vakalarda antibiyotik tedavisi gerekir.

• Süt hasatlığı ;Bazı anne kediler yavrularını emzirmekten dolayı kendi ihtiyaçları olan kalsiyumu da kaybedebilirler, bu durumda veterinere danışarak kalsiyum desteği sağlanmalıdır.

• Mastitis ;Emziren anne kedinin meme çevresi ya da uçlarının yara olması ya da enfeksiyon kapması durumu. Bu durumda antibiyotikli kremler kullanılması gerekmektedir.

• Süt Azlığı; Bazı anne kedilerin sütü azdır ve yavrularına yetişmeyebilir. Sütü arttırıcı beslenme mümkünse de başarılı olunmaması halinde anne kedinin yavruları beslemesine yardımcı olunmalı ve anne sütü tozu ile yavrular kedi biberonu kullanılarak beslenmelidir.

 Bebeklerde Görülen Anormallikler

Yeni doğmuş kedilerde az da olsa aşağıdaki anormallikler görülebilir. Bunların varlığı halinde veterinerinize mutlaka danışmalısınız.

• Yarık dudak

• Görme azlığı

• Kalp sorunları

• Fıtık

• Dışarı çıkmış barsak

 

Evet.. Dileriz kedinizle birlikte sağlıklı ve keyifli bir doğum yaşarsınız. Bir yavru kedinin doğumu bir insanın doğumuyla benzerdir. İlk ses, ilk soluk ve ilk öpücük. Merhaba yaşam!

Kedi Yıkanırmı?
Kedi Yıkanırmı?

Gerçeği söylemek gerekirse kedilerin yıkanması fikrine kedilerden önce ben alışamıyorum. Kısa kulaklı balıkçı kedilerini bir kenara bırakacak olursak kediler genelde sudan nefret ederler.

 

Kuzenimin kedisi PırPır'ın kürküne değen bir su damlasında bile nasıl sinirlenip saatler boyu yalandığını hatırlamakla birlikte, kedilerle ilgili eğitici kitaplarda kedilerin nasıl yıkanabileceğine ilişkin bilgilerin yer aldığı bölümlerle de sıklıkla karşılaşıyorum. Aynı şekilde veteriner lobilerinde kedi şampuanlarının raflar dolusu yer tuttuğunu görüyorum. Bence acil durumlar haricinde kediler yıkanmamalıdır. Zaten onlar kendilerini steril bir sıvı olan tükürükleri ile her gün yeterince yıkamaktalar. Açıkçası çok kötü kokan birçok insanla karşılaşmışımdır, ama kötü kokan  kedi hiç mi hiç görmedim.

Kedilerin yıkanmasını gerektirecek acil durumlara gelince...Kedinizin vücuduna yalayarak temizleyemeyeceği kadar sorunlu bir şeyler bulaşmışsa (mesela çok yağlı maddelere bulanmışsa ya da kuruyunca sertleşen/sertleşmiş bir takım maddeler kürküne yapışmışsa) banyo yaptırmak doğru bir çözümdür.

 

Ama unutmamak gerekir ki, kedilerin tüyleri köpeklerinki gibi değildir. Çok daha sık ve incedir. Bu sebeple de köpekleri yıkadıktan sonra tüylerini rahatlıkla kuruturken kedilerin tüylerinin kuruması oldukça zordur. Bir kere havlu ile ne kadar

Kedileri Kısırlaştırma
Kedileri Kısırlaştırma

İlk kedimi kısırlaştırmaya bir türlü razı olmamıştım. Sonunda bir gün zamparalık yaparken yaralanmış ve alıp veterinerimize götürmüştüm. Veterinerin kontrolü sonunda küçük dilimi yutacaktım. Ben sadece yaralandığını sanıyordum. Oysa ki detaylı inceleme sonucunda vücudunda mantar başladığını, bir ayağında epeydir bir ödem olduğunu öğrendim. Çiftleşmek için eve yaz boyunca neredeyse yemekten yemeğe uğrayan kedim bu hevesinin bedelini sağlığı ile ödüyordu. Veterinerimiz beni bu kez ikna etti. Ama kısırlaştırma operasyonunun her dakikasında kararımı değiştirip durdum. Tabii bu arada içtiğim sigaralar da cabası. Ama bugün doğru bir karar verdiğimin farkındayım. Hatta diğer kedilerimi de aynı şekilde kısırlaştırdım.

Dediğim gibi, kısırlaştırma duygusal ve zor bir karar. Ama kısırlaştırılmayarak eve kapatılan ve çiftleşmek için acı çeken kedi görüntüleri de pek insaflı bir şey değil. Ayrıca erkek kedilerin değil de dişi kedilerin kısırlaştırılması yönündeki yanlış inancı da sorgulamak gerek. (Nedense kısırlaştırma görevi hep kadınlardan beklenmiştir.) Aslında kısırlaştırılmayan erkek kediler de üretken dişi kedilerle çiftleşerek yeterli besin ve bakımdan yoksun kalan yüzlerce kedi yavrusunun doğumuna sebebiyet vermektedir. O yüzden kısırlaştırma kararı alındıysa cinsiyet ayrımı gözetilmemelidir.

Kısırlaştırma kedinizin tabiatını değiştirmeyecektir. Yine yanlış bir inanışla kısırlaştırılan kedilerin hayata küsüp pasif kaldıkları söylenir. Bunun sebebi aslında (ve ne yazık ki) kedi dostlarının genellikle tek kedi ile yaşamayı tercih etmeleridir. Sormak lazım, siz sadece kendi başınıza kalsanız, konuşacak kimseniz olmasa ve bir evde kapalı kalıp dursanız ne kadar neşeli olursunuz. Kısırlaştırılan tek ev kedileri yalnızlıktan dolayı sessizleşmekte ve pasifize olmaktadır.

Kısırlaştırmanın kedilerin –özellikle de erkek kedilerin- ömrünü bir ölçü uzattığı doğrudur. Çünkü kısırlaşmış bir kedi daha az saldırgan ve kavgacı olmakta, böylelikle hastalık kapma olasılığı azalmaktadır.

Erkek kediler 6 ila 8 aylıkken, dişi kediler ise 4 ila 6 aylıkken erginleşir. Erginleşmeden bir kediyi kısırlaştırmaya kalkışmak doğru değildir.

Eğer kısırlaştırmaya karar verdiyseniz ;

• Kedinize en az 12-16 saat önce yemek vermeyi kesmelisiniz. (Su içebilir.)

• Kısırlaştırma operasyonun sonunda kedinizin tam olarak kendine gelmesi 12 saat sürebilir. Bu süre içinde kesinlikle yemek ve su verilmemelidir. Kusmaya sebep olur.

• Operasyon sonrasında kedinizi kendine tam olarak gelinceye kadar kedi evinde kapalı tutmalısınız. Açıkta bırakırsanız yarı bilinçli hali sebebi ile hareketlerini kontrol edemeyerek kendini yaralayabilir. Ara ara kontrol altında tutarak kedi evinde çıkarabilirsiniz.

• Operasyon sonrasında kedinizi koyduğunuz mekanda keskin kokular olmamasına, bir hastanın dinlenmesine izin verecek kuytu bir köşe olmasına dikkat ediniz.

• Operasyondan sonraki günlerde kedinize bir kaç gün boyunca su ihtiyacını da rahatlıkla karşılayabilmesi için yaş mama vermenizi tavsiye ederiz.

Kısırlaştırma erkek kedinin testislerinin alınması, dişi kedinin ise yumurtalıklarının alınması şeklinde gerçekleştirilir. Erkek kedilerin kısırlaştırma operasyonu dişi kedilere göre kolaydır ve operasyon kısa sürer (takriben 1 saat). Dişi kediler ise tam bir operasyon geçirir (takriben 3 saat). Karın bölgesi tıraşlanarak temizlenir ve 5-6 santim büyüklüğünde bir kesik açılır. Dişi kedilerin operasyon sonrasında bakımı çok önemlidir. Dikişlerinin üzerine buket diye tabir edilen bir yara bezi konur. Kediniz bu bezden ve dikişlerinden rahatsızlık duyacak ve bunları açmaya çalışacaktır. O yüzden hem erkek kediler hem de dişi kediler için Elizabeth Yakalığı denen baş bölgesine geçirilen şeffaf plastik koruma kasketinin takılması gerekir. Bu kasket ağızlarının kolaylıkla yaraya ulaşmasını engeller.

Erkek kediler operasyondan 1 gün sonra ayağa kalkarlarsa da dişi kedilerin iyileşmesi bir haftayı bulabilir. Bu süre içinde evde başka kedi varsa ayrı tutulmalıdır. Hem nekahetteki kediniz huzursuz olacak hem de yaranın bir kavga ile zarar görme olasılığı mevcuttur. Özellikle kedinizi kısırlaştırma sonrasında dikkatle gözlemeli ve sağlığını bir kaç saat ara ile kontrol etmelisiniz. Ayrıca kakasını yapıp yapamadığına da bakmalısınız. Yanlışlıkla yapılmış operasyonlar ya da komplikasyonlar sonucunda kedinizi kaybedebilirsiniz. Durumunda olumsuz bir değişiklik söz konusu ise vakit geçirmeden veterinerinize başvurmalısınız

Kedilerle Seyahat
Kedilerle Seyahat
  • 6 saati aşan bir yola çıkacaksanız eğer ve kediniz görece yaşlı ise bu durumda bir veteriner hekime danışmanızda fayda vardır. Size yardımcı ilaçlar ve tavsiyelerde bulunabilir. Ciddi uzun seyahatler söz konusu ise mutlaka bazı ilaçları yanınızda bulundurmanız gerekebilir.

  • Seyahati hangi araç ile ve nereye yapacağınız da önemlidir. Eğer yurtdışına gidiyorsanız ve uçak yolu ile seyahat edecekseniz, gideceğiniz ülkenin, aktarma yapacağınız ülkenin kedilerle ilgili kabul şartlarını öğrenmelisiniz. Bazı ülkelerde bu şartlar son derece katı olabilmektedir. Örneğin İngiltere'de bir kedi ülke sınırları içine sokulmadan önce 6 ay boyunca karantina altında tutulmaktadır. Ayrıca gideceğiniz, aktarma yapacağınız ülkenin sizden isteyeceği bir takım sertifika ve sağlık belgeleri de söz konusu olabilir. Diğer taraftan uçak şirketinin de kedilerin seyahati ile koyduğu özel koşulları öğrenmelisiniz. (Bu yazının sonunda Türk Hava Yolları'nın seyahat koşullarını bulacaksınız.)

  • Otobüs ile seyahat edecekseniz yine otobüs şirketi ile konuşarak kedi kabul koşullarını öğrenmelisiniz. Tam seyahat anında sinirlerinizin gerilmemesi ve istemeyeceğiniz acil çözümleri seçmek zorunda kalmamak adına mutlaka otobüs şirketi ile seyahatten önce konuşmalısınız.

  • Öncelikle bir seyahat planı yapmalısınız. Mümkün olduğunca 2-3 saatte bir mola verecek şekilde planlamanızı yapmalısınız. Eğer konaklama yapacaksanız kalacağınız yere kedi kabul edilip edilmediğini öğrenmelisiniz.

  • Yolculuk öncesinde kedinizin içinde rahat edeceği bir kedi evi olmalıdır. Uçak ile yolculuk halinde kullanılacak kedi evleri için belli şartlar vardır. Ama kendi arabanızla ya da otobüsü ile seyahat edecekseniz kendi kedi evinizi kullanabilirsiniz. Ama yine de kedi evi gerçekten kedinizin seyahatte rahat edebileceği bir büyüklükte ve sağlamlıkta olmalıdır.

  • Seyahate çıkmadan önce kedinizi kesinlikle doyurmayın. Çok tok bir mide ile seyahat onu rahatsız edecektir. Ama uzun bir yolculuk söz konusu ise mutlaka yanınıza kediniz için yiyecek ve içecek almalısınız. Yiyecek ve içecek takviyesi için en ideal yer mola yeridir. Mola yerlerinde kedinizi kesinlikle kedi evinden çıkarmayın. Kaçırdığınız takdirde bulmanız imkansız olabilir.

  • Yine seyahat öncesi kediler için ilk yardım çantasını yanınızda bulundurmalısınız. (İlk yardım çantası hakkında detaylı bilgi için bakınız : Kedinizin İlk Yardım Çantası Var Mı?) Ayrıca kedinizin sağlık durumunu, özelliklerini gösterir veteriner hekim onaylı kimlik belgesini de yanınızda bulundurun. Veterinerinizin telefon ve faksını da yanınıza almayı unutmayın.

  • Seyahatte ihtiyacınız olma ihtimalini dikkate alarak bir battaniye, mevsimlerden kış ise sıcak su torbası, yaz ise termos alın. Kedinizin sevdiği oyuncaklar var ise bunlar da alınıp kedi evinin içine konulabilir.

  • Bazı kediler seyahat sırasında çok huzursuz olabilirler. O sebeple sakinleştirici verilmesi gerekebilir. Sakinleştirici kullanılıp kullanılmaması konusunda veteriner hekiminiz ile konuşmalısınız.

  • Arabanızla seyahat ediyorsanız onun ve sizin can güvenliği için her ikinizin de emniyet kemeri takması gerekir. Doğal olarak onun için emniyet kemeri kedi evinin emniyet kemeri ile kontrol altına alınması anlamındadır.

  • Havanın sıcak olduğu bir zamanda seyahat ediyorsanız yanınıza aldığınız yemeklerin sıcaktan dolayı ekşimemesine, bozulmamasına dikkat etmelisiniz.

  • Yine arabanızla seyahat ediyorsanız ASLA ve ASLA KEDİNİZİ ARABADA YALNIZ BIRAKMAYIN. Sıcakta arabada bırakılmış bir kedi, ölüm tehlikesi ile burun burunadır.

  • Seyahat sadece kediler için değil insanlar için de stres sebebidir. Bu sebeple seyahat öncesi onun ve kendinizin sinirlerini germemeye çalışın. Seyahat esnasında onunla konuşun kaçmasına izin vermeyecek şekilde kedi evinin içinden onu severek kendini güvende hissetmesine yardımcı olun.

     

    TÜRK HAVA YOLLARI'NIN

    EVCİL HAYVAN TAŞIMA KURALLARI

    Evcil hayvan; geçerli aşı ve sağlık sertifikasına, giriş izinlerine ve / veya transit ülkelerince istenen diğer belgelere sahip olan özel kafes içerisinde taşınabilecek ölçüleri haiz kedi, köpek, küçük ötücü kuş türleridir. Bu tanımlamanın dışında kalan hayvanlar uçağın kargo bölümünde taşınır. Uçak kabininde evcil hayvan taşınması, bu hayvanlar için rezervasyon yapılması ile mümkündür. Kabinde taşınması istenen evcil hayvanlar mutlak surette 45 x 35 x 23 cm ölçülerdeki kutularla .taşınmalıdır. Evcil hayvanların kafesleri ile birlikte tartıldıklarında, ağırlıklarının 6 kg.'ı geçmemesi gerekir. İngiltere, Suudi Arabistan, Güney Afrika gibi ülkelerin sağlık kuralları gereği kabinde evcil hayvan taşınmaz.

Kedinizle Bir Eve Taşınmak
Kedinizle Bir Eve Taşınmak

Yeni bir ev bulmuştuk. Eski evimizden sıkı bir yürüyüşle yaklaşık 10 dakika uzaktaydı. İki hafta içinde de taşıdık. İlk hafta bir sorunumuz yoktu. Birinci haftanın bitiminde kedimiz ortadan yok oldu. Bir gün arandıktan sonra el ilanları hazırlayıp sokağın her yerine astık.

Yeni ev burnumuzdan gelmişti. Onsuz ikinci geceyi de geçirdik. Üçüncü gece ne hikmetse eski evin oraya gidip bakmak aklımıza geldi. Hiç ümidimiz yoktu. eski ev ile yeni ev arasında büyük bir park vardı ve o parkı aşmış olmasına bizce imkan yoktu. Tabii ki yanılmıştık. Beyimiz o parkı aşmış ve evimizin yanındaki çöplükte eski mahalle arkadaşları ile akşam sohbeti yapıyordu. Bizi gördüğüne çok memnun oldu ama keyfi hiç de bozuk değildi. İkinci kaçışında adresi artık biliyorduk, elimizle koymuş gibi bulduk.

Kedilerin alıştıkları bir evden taşınması bazı kediler için travmatik bir durum yaratabilir. Çünkü kediler değişikliklerden hiç mi hiç hoşlanmazlar. Alıştıkları düzenin bozulması onları sinirlendirir, stres yaratır.

 

Ama koşullar ne yazık ki bizlere ve onlara göre belirlenemiyor ve taşınmak durumunda kaldığınızda kedinizin bu yeni olaya nasıl alışacağı konusunda bilinçli olmanız gerekiyor.

  • Taşınma işi yorucu, sinir bozucu bir iştir. Girenler, çıkanlar, gürültü, telaş.. Mümkünse bir odanızı tamamen boşaltıp bütün taşınma işi bitene dek kedinizi o odada tutunuz. Eğer böyle bir olanağınız yoksa taşınma işi bitene dek onu ayak altında bırakmamalı, kedi evinde tutmaya çalışmalısınız. Eğer taşınılacak yeni ev yakınlarda ise önceden gidip yine onu boş bir odaya taşınma işi bitene dek bırakabilirisiniz. Ama hiç bilmediği bir mekanda kendi başına kalmak onu ciddi rahatsız edecektir.

  • Taşınma işlemi tamamen bittikten sonra onu ev içinde serbest bırakabilirsiniz. Yeni mekan, yeni kokular onun fazlasıyla ilgisini çekecektir. Bırakın rahatça yeni evi gezip tanısın. Ama eğer yeni evinizin içi üst üste yığılmış kutular torbalardan oluşuyorsa serbestçe dolaşımında onun incinmeyeceğinden emin olmalısınız.

  • Yeni evinize boya badana yaptırmış ve daha boyası kurumadan geçmiş iseniz kediniz için ciddi sıkıntılar yaratabilirsiniz. Keskin boya kokuları kedilerin rahatsızlanmasına sebebiyet verebilir. O sebeple boya kokusunun normale dönmesi beklenmelidir.

  • Yeni eve geçildikten sonraki ilk 7-8 gün kedinizi kesinlikle ev dışına bırakmayın. Rahatlıkla kaybolabilir. Önce eve, ev dışından gelen kokulara ve çevreye alışsın.

  • Eğer kedinizi dışarı bırakıyorsanız yukarıda söylenen sürenin sonunda bırakıp mümkün olduğunca gözlemeye çalışın. Bunun için en iyi yöntem taşınır taşınmaz evinizin balkonuna dışarıdan duyulacak bir rüzgar çanı asmanızdır. Karantina süresince bu sesi duyacak ve bu sesin yaşadığı mekandan geldiğini hatırlayacaktır. Karantina süresinin sonunda çıktığında ise yine bu çan sesi ona evini hatırlatacaktır. Tabii sağır bir Ankara Kediniz var ise çanın asıl ona takılması gerekmektedir. (Sağır kediler duymadıkları için çağırdığınızda sizi fark etme imkanları yoktur. Nerede olduklarını anlayabilmek için sağır kedilerin boynuna genellikle çan takılır.)

  • Yeni eve alışma sürecinde önemli hususlarda biri de bazı eşyaların eski evden geldiği kokuları ile bırakılmasıdır. Genellikle yeni bir eve taşınılırken her şey yıkanır. Oysa ki bazı eşyalar yıkanmamalı ve eski evin kokusu ile hiç değilse bir süre bırakılmalıdır.

  • Mümkün ise ilk günlerinde onu yalnız bırakmayın ve ona gösterdiğiniz ilgi ve sevginin düzeyini arttırın.

  • Eğer ona ayrı bir mekan yaratma imkanınız var ise o mekanı eski evinizdeki gibi döşemeye çalışın.

  • Bazı kediler taşınma olayını kabullenmekte zorluk çekerler. Hatta iştah kaybı da söz konusu olur. Eğer taşındıktan sonra 12 gün boyunca hiç bir şey yemiyorsa ciddi bir durum gelişmektedir. Mutlaka bir veteriner hekimden destek almanız gerekir.

Kedilerin Gizli Dilini Öğrenmek
Kedilerin Gizli Dilini Öğrenmek

Size karnını gösteriyorsa;

Kesinlikle kendini tam bir güven içinde hissetmektedir. Size ve ortama olan güveni sonsuzdur. Keyfi yerindedir.

"Sana güveniyorum."

 

Fare yürüyüşüne geçmişse ;

Ortamda tekin olmayan bir şeyler vardır. Korku söz konusudur. Güvenli bir ortamda değildir.

"Ters giden bir şeyler var."

 

Karanlık yerlere çekiliyorsa;

Keyfi yerinde değildir. Kuvvetle ihtimal önemli bir hastalık söz konusudur. Yorgun ve mutsuzdur. Mutlaka gözetim altında tutulmalı, gerekirse veterinere götürülmelidir.

"Kimseyi görmek istemiyorum."

 

Ayağı ile yemeğini kapatmaya çalışıyorsa ;

Yediği yemek hoşuna gitmiştir. Bir parçayı da ilerisi için saklamak ister.

"Biraz da yarına kalsın."

 

Pencereden dışarı bakıp uzun uzun miyavlıyorsa ;

Yalnızlık canına tak etmiştir. Oyun oynamak, sosyalleşmek, arkadaş edinmek istiyordur.

"Ah ah çok yalnızım, çoook."

 

Kulaklarını geriye çekmişse ;

Korkmuş ya da kızmıştır. İstenmeyen bir şeyi yaptığının farkına varmıştır ya da bir düşman ile karşı karşıyadır. Gelecek tehlikeyi keşfetmeye çalışıyordur.

"Kahretsin ne'olacak şimdi?"

 

Yere yüzünü yaklaştırıp öksürüyorsa ;

Muhtemelen yuttuğu kedi tüyleri topak olmuş ve nefes almasını zorlaştırıyordur.

"Ah içim dışım tüy oldu."

 

Kuyruğunu bacaklarının arasına almışsa ;

Tehlikeli bir durum ile karşı karşıyadır. Korkuyordur. Acilen güvenli bir yer aramaktadır.

"İmdat tehlikedeyim. Yok mu beni kurtaracak biri?"

 

Aniden kakasını yaparsa ;

Çok korkmuştur. Kakasını kaçıracak kadar çok korkmuştur. İleride kakasını bıraktığı bu yerin anısını yine kakasının kokusunu alarak hatırlayacaktır.

"Vay başıma gelenler."

 

Hızlı hızlı kuyruğunu sallıyorsa ;

Yatmış iken kuyruğunu sallıyorsa kızgınlık anlamındadır. Oturmuş bir şekilde iken sallıyorsa sinirlerini bozan bir durumla karşı karşıyadır. Saldırı öncesinde uyarıda bulunmaktadır.

"Birazdan canına okuyacağım."

 

Kuyruğunu bacağınıza sarıyorsa ;

Mutludur ve sizi görmüş olmaktan memnunluk duymaktadır.

"Hoşgeldin. Günün nasıl geçti?"

 

Yemek yemiyorsa ;

Hastalık belirtisidir. Veterinere götürülmelidir.

"Hiç canım çekmiyor."

 

Burnu kurumuşsa ;

Hastalık ya da ateş belirtisidir. Veterinere götürülmelidir.

"Ateşimi ölçer misin?"

 

Tüyleri diken diken olmuşsa ;

Kızgındır ve saldırıya geçmek için bedeni tam hazırlık halindedir. Kırmızı alarma geçmiştir. Olacakları kimse kestiremez.

"Eee yeter artık."

 

Gözlerini hafif hafif kapatıyorsa ;

Size selam veriyordur. Muhtemelen yatmış vaziyettedir. Sakin ve keyiflidir veya biraz yorgun ve keyifisizdir ama sizinle olmaktan mutluluk duymaktadır. İç çekmeye benzer bir ruh hali içindedir.

"Merhaba. Yine biz bize kaldık, değil mi."

 

Ağzında bir şey tutarak size gelmişse ;

Başarılı bir av dönüşündedir ve avını size hediye etmek istemektedir. Başarısı için övgü beklemektedir.

"Bak sana ne aldım?"

 

Uyurken bıyıklarını ve ağzını hareket ettiriyorsa ;

Rüya görüyordur. Tatlı bir kedinin peşinde ya da çimlerde kelebek kovalamaktadır.

"Ahh ne güzel. Şimdi seni yakaladım."

 

Tuvaletini yaparken miyavlıyorsa ;

Canı yanıyordur. Kabız olabilir ya da barsak kurtları ile başı derttedir. Veterinerin görmesi gerekir.

"Ahh canım yanıyor."

 

Tostoparlak olarak duruyorsa ;

Bir şeyler bekliyordur (muhtemelen yiyecek) ve beklemekten yorulmuştur.

"Öff. Daha ne kadar beni bekleteceksin?"

 

Oyun oynarken elinizi ısırıyorsa ;

Dişleri kaşınıyordur. Ya da dişleri için egzersiz yapması gerekmektedir. Kedi oyuncağı istemektedir.

"Dişlerimi fırçalıyorum."

 

Halının üzerine patilerini açarak yan yatmışsa ;

Sevilmek istiyordur. Keyfi yerindedir ve ilgi odağı olmayı beklemektedir.

"Hadi bakalım gel ve beni ne kadar sevdiğini göster."

 

Bir başka kedi ile burun buruna tokalaşıyorsa ;

Tanışma safhasındadır. Muhtemelen dost olma eğilimindedir.

"Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum."

 

Saksı çiçeklerine göz açtırmıyorsa ;

Kedi otuna ihtiyaç duymaktadır. Tüy topaklarını çıkarmak ve ihtiyaç duyduğu vitaminler için sebze yeme zamanı gelmiştir.

"Beni de vejeteryan yaptınız ya helal olsun size."

 

Tuvaleti yerine başka yerlere tuvaletini yapıyorsa ;

Tuvaleti ya kirlidir ya da tuvaletinin yerini beğenmemiştir.

"Sana tuvaletimi temizlemen gerektiğini söylemiştim."

 

Mobilyaların kenarına kafasını sürtüyorsa ;

Keyfi yerindedir. Evi ve kafasını sürdüğü mobilyaları sahiplenmiştir. Hatta biraz sevilmeye de hazırdır.

"Evim evim güzel evim."

 

Evinizin çeşitli yerlerine sidik bırakıyorsa ;

Egemenlik alanını belirlemektedir. Muhtemelen egemenlik haklarını ihlal edebilecek rakipler söz konusudur.

"Herkesin haberi olsun, burası yalnızca bana aittir."

 

Dişi kediniz poposunu yukarı kaldırıyorsa ;

Çiftleşmek istiyordur.

"Şimdi aşk zamanıdır."

 

Gözlerini dikip bir şeyleri izliyorsa ;

Bilgi topluyordur. Durumu çözümleyerek bir sonraki aksiyonu için veri derlemektedir.

"Hımmm çok ilginç."

Kedi İlk Yardım Çantası
Kedi İlk Yardım Çantası

Pet ilk yardım çantasında

yer alması gerekenler elemanlar nelerdir ?

  • Veterinerinizin Telefonu : Veterinerinizin gündüz ve gece ulaşabileceğiniz telefon numaraları mutlaka yazılı olarak tutulmalıdır.

  • Kedinizin Kimlik&Sağlık Karnesi : Kedinizin sadece kişisel özelliklerinin değil, sağlık kontrollerinin de yazılı olduğu karne, kedinizin sağlık kontrolü açısından veterinerinize yardımcı olacaktır. (Kedinizle ilgili olarak kullandığınız ilaçları, karşılaştığı rahatsızlıkları da bu karnenin "notlar bölümüne" düzenli olarak kaydedin. Kedinize acil müdahale gerekmesi halinde bu türden bilgiler veterinerin müdahalesi için yol gösterici olacaktır.)

  • Tıbbi malzemeler :

    • 2 paket gazlı bez

    • Flaster (yapıştırma amaçlı)

    • Steril yara bandı

    • Pamuk

    • 2 adet şırınga (biri iğnesiz olacak, ağızdan sıvı ilaç vermek için)

    • Cımbız

    • Küçük makas

    • Tırnak makası

    • Reçetesiz satılan standart göz damlası

    • Antibiyotikli sterilizasyon losyon (Betadine gibi)

    • Isopropil alkol

    • Rektal termometre

    • Yakalık (Elizabeth yakası)

    • 4 adet kulak temizleme çubuğu

    • Küçük bir kap

    • Yara/yanık kremi (yanıklar için)

    • 1 çift operasyon eldiveni / Plastik eldiven

    • Büyüteç (batma ve yaralanmalarda detayın görülebilmesi için)

    • 1 büyük havlu

    • Buz bloku (kullanıma hazır olacak şekilde buzdolabında saklayın.)

İlk yardım çantasını güneşten uzak ve serin bir yerde saklamalısınız. Uzun süre açılmadan dursa bile ilk yardım çantasında yer alan göz damlası, sterilizasyon losyonu, yara/yanık kremi gibi kimyevi içeriğe sahip tıbbi malzemelerin son kullanma tarihinin geçip geçmediğini ara ara kontrol etmelisiniz. Malzemelerden birini ya da bir kaçını kullanmanız halinde yerine yenisini koymayı ihmal etmeyin.

Evde Sağlık Kontrolü
Evde Sağlık Kontrolü

Gözler : Göz kenarları, göz bebekleri kontrol edilmeli, göz kenarındaki çapaklar ılık çaya batırılmış pamuk yardımıyla temizlenmelidir. Şayet gözde akıntı, kızarıklık var ise ya da normalin üzerinde bir çapaklanma var ise bu göz rahatsızlıklarına ya da iç organlarda gelişen bir enfeksiyonel rahatsızlığa işaret olabilir.

 

Ağız ve Burun : Ağız kenarındaki zaman zaman oluşan kirli tabaka ıslak bir bezle temizlenmelidir. Dudak kenarlarındaki şişlikler, çatlaklar ya da diş etlerindeki kızarıklık, apseler ağız bölgesinde bir sıkıntının baş gösterdiğini ifade eder. Aynı şekilde burun kenarında biriken kirli topaklar da burun salgısından gelmiş olması sebebi ile önem arz eder.

 

Dişler : Dişlerdeki sararma, yemek yerken bağırma, ağız kokusu ve diş kenarlarına biriken tartarlar kedinizin diş sağlığının bozulduğunun ifadesi olabilir. Özellikle sürekli yaş mama yiyen kediler de diş rahatsızlıkları daha sıkça görülür.

 

Kulaklar : Kulak içlerinin temizliği de çok önemlidir. Şayet kediniz yeterince kulaklarını temizlemiyorsa siz onun temizliğine ıslak bir bezle yardım edebilirisiniz. Aynı şekilde kulaktan gelen akıntılar ya da kulak çevresinde oluşan irinli büyük sivilceler de enfeksiyonel bir rahatsızlığın kapıldığını anlatır.

 

Kemik Yapısı : Elinizi kedinizin üzerinde yoklayarak gezdirdiğinizde olası kemik rahatsızlıklarını fark etmeniz mümkün olabilir. Kırık durumunda kediniz rahatsızlığını daha açıkça belli edecek olsa da, kaburga çatlamaları, ayak burkmaları gibi durumlarda hastalığın anlaşılması daha zor olabilir.

 

Patiler : Patilerin iç kısımları mantar gelişip gelişmediği açısından tırnaklar ise kırılıp kırılmadığı açısından kontrol edilmelidir.

 

Davranış Değişiklikleri : Kedinizin yürüyüşünde bir değişme varsa ya da başını tutmakta veya denge sağlamakta sorun yaşıyorsa, normalde sevdiğinizde kızmadığı bölgelere dokunduğunuzda ya da vücudunun belli yerlerine dokunduğunuzda huzursuzlanıyor ise ilgili bölgede başlamış bir sorun söz konusu olabilir.

 

Doktorların hep dediği gibi "erken teşhis çözümün yarısıdır". Bu sebeple kedinizin haftalık sağlık kontrollerini aksatmadan yapmalısınız ki olası bir sıkıntıdan daha önceden haberdar olabilesiniz

Kediler ve Parazitler
Kediler ve Parazitler

Temel parazit grupları şöyle özetlenebilir ;

  • Pireler

  • Keneler

  • Bitler

  • Manta

Doğru ve Dengeli Beslenme
Doğru ve Dengeli Beslenme

Kedilerin beslenmesi konusunda kedi dostları genellikle sıkıntı çekerler. Ama bir kedinin sağlıklı ve doğru beslenmesi için bilmemiz gerekenlerden birkaçı :

• Kedinize su yerine süt vermeyin. Süt suyun yerini tu

   
Bugün 1 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol